by Karbonkale

Coğrafyamızda Çorbanın Tarihi



















Çok uzağa gitmeyelim, çorba taş devrinden bu yana insanlarla birlikte. Çok fazla geriye gittik belki, çünkü kap kacak olmadan çorba nasıl kaynatılacak? Ancak homo sapiens o kadar akıllı ki, tutmuş kaya ovuklarına ya da hayvan derilerine koyduğu suyun içine ateşte kızdırılmış taşları atmış ve çorbasını bu şekilde kaynatmış çömlek icat edinceye kadar.
Tavuk çorba, yüzük çorba, tarhana,
Mantı, tutmaç, toyga, yarma, barana,
Mercimeği sabah atma yabana
Bolca limon suyu sıkması hoştur.
                    Aşık Halil Karabulut
Kızdırılmış taşları avladığı hayvanları pişirmek için de kullanmış. Çömlek MÖ 6000 civarında kullanılmaya başlanmış daha sonra MÖ 3600 yıllarında metal kaplar insan hayatına girmiş.

Gılgamış destanını aktaran MÖ 2000' li yıllara tarihlenen bir tabletin evine, mutfağına sahip çıkan kadınlara övgü yağdıran bir bölümünde çorba, haklı yerini alacaktır kuşkusuz:
Öyle bie ev ki bira hiç eksilmez
O kadın evindedir
Ev ki çorbadan yana zengindir
Orada evinin kadını vardır.
Öyle bir ev ki ekmek bolluğu vardır
O kadın pişirir de onun için.
Son yıllarda Yale Üniversitesinde MÖ 1700 yıllarına ait Sümer ve Akadça tabletler çözüldüğünde dokuz tablet dolusu yemek tarifi ortaya çıkıyor. Tabletler toplam 25 tarif içeriyor. Buradaki çorba tariflerinde önemli bir husus dikkati çekiyor. Çorbalara ve yemeklere koymak için et suyu yapıyorlar, Hem de bugün yaptığımız gibi. Eti suya, pırasa, soğan ve kerevizle birlikte koyup uzun süre haşlıyoruz. Tabletteki tariflerde ise et suya koyuluyor, biraz yağ, süt, servi kozalağı, pırasa ve ezilmiş sarmısakla birlikte çorba yapıyorlar.

MÖ 1600 civarında Hitit kralı Hattuşili kendinden sonraki kral olarak torunu Murşili'yi atadığını bildirdiği vasiyetnamesinde halkına şöyle sesleniyor:
Tanrılara boyun eğerek hizmet edeceksiniz. Ekmek ve şarap, etli çorba ve bulgur verdikleri törenlere katılınız.

Hattuşili'nin bu vasiyeti ilettiği ve tabletlere kazıttığı yer Hitit döneminde Kuşşara diye adlandırılan şehirdir. Bu şehrin kalıntıları bugün Erzincan'ı Erzurum'a bağlayan yolun üzerinde olmalıdır.

0 yorum:

Yorum Gönder